“Hafta sonu Amsterdam’a kaçmak” ya da “Hafta sonu Amsterdam’dan kaçmak”. “İşte bütün mesele bu” demedik, ikincisini seçtik Terschelling adası na kaçtık!
Bu biraz;
Bursa’dan hafta sonu Mudanya’ya,
Hatay’dan Arsuz’a,
Antalya’dan yaylalara,
Ankara’dan Gölbaşı’na,
İzmir’den Foça’ya,
İstanbul’dan Büyükada’ya kaçmak gibi bir şey bu Amsterdamlılar için.
Amsterdam’ın Büyükada’sı, Terschelling Adası
Kaçamaklar, hafta sonu nefes almaları için uygun.
Amsterdam orijinli booking.com dan, iyi bir fiyat yakalayıp 2014.10.14 Salı günü yola çıktık. Terschelling Adası için 2 gün yeter sanıyorum.
Yolculuk için toplu taşıma tercih ettik.
Amsterdam > Tren(www.ns.nl) > Leeuwarden > Tren > Harlingen > Feribot(2saat) > Terschelling Adası şeklinde adaya ulaştık.
Ayrıca tüm Hollanda için ulaşım bilgilerine bu siteden göz atabilirsiniz. www.9292.nl
Ulaşım maliyetleri şöyle :
Feribot (msfriesland.nl) Gidiş-Dönüş ;
Yetişkin(23,50€)
4-12 yaş arası çocuk (17.60€)
Aile bileti (2 yetişkin + 4 çocuk) (€75.50)
bisiklet / köpek (€3,80)
Bir tüyo vereyim, Amsterdam’a geldiğinizde müze gezilerini çok ucuza yapmak için Müze kartı alın ve o kart ile bu feribottan ücretsiz yararlanabiliyorsunuz. Yok! ben 2 saat yol çekemem derseniz, alternatifler arasında hızlı tekne(Katamaran) var ve 45 dakikada ulaşıyor. Tabi fiyatı da ona göre.
Bisiklet yolları harika
Terschelling Adası nda dolaşmak için en uygun araç, bisiklet. Bence adada başka bir ulaşım aracına da gerek yok.
Kiralamaya çok çeşitli modeller var. En hoşunuza gideni kiralamak için sitelerini ziyaret edin.
Ayrıca “Bisiklet Paylaşım Sistemi” var.
Taksi gerekirse, Sitesi. Oto kiralama da var, ama ne gerek var!
Kendi arabanız ile ya da bisikletiniz ile de adaya geçebilirsiniz. Feribot, bu iş için uygun.
Kaldığımız Bornholm Hotel, müşterilerine bisiklet hizmeti sunuyor. Biz de bundan yararlandık.
Ucuz otel bulup bir kaç Euro kar edeyim derseniz, bu gibi hizmetleri ücretli almak zorunda kalırsınız ve bu toplamda daha pahalıya gelebilir. O yüzden güzel bir otel seçin. Ve bisiklet hizmeti veriyorlar mı? Önceden sorun.
Adanın her yanında olan bisiklet yolları, sizi harika bir ormanın içine, oradan Avrupa’nın en geniş ve uzun plajlarına götürebilir.
Doğa müthiş
Terschelling Adası na gelirseniz, bisiklet ile gezin. Çok iyi manzaralar sizi bekliyor olacak.
Terschelling Adası na gelirken, Schengen sınırları içinde olduğu için vize alma gibi bir olay yok. Dolayısıyla para birimi de Euro’dur. Ada küçük 86 km². Nüfusu da 4.890 (Oca 2019). Kimi resmi site, 8.000 diyor. Bu konuda bir karmaşa var.
Turist potansiyeli, sadece Oreol Festivali zamanı, 50.000 kişi. Normal zamanlarda öyle çok bir kalabalık yok.
Sempatik olun!
Seyahat ederken, sempatik olmak her zaman avantajdır. En iyi yollarından biri de gittiğiniz yerin dilinde bir kaç kelime yada cümle öğrenmek onları da sizi de daha mutlu edecektir.
Hollanda’nın geneli içinde geçerli olan birkaç tanesi :
Merhaba = hoei / Hallo
Güzel = Mooi
Lezzetli = Lekker
Afiyet olsun = Eet smakelijk
Teşekkürler = Bedankt / Dank je wel
Lütfen = Alsjeblieft
Rica ederim = Graag gedaan
İyi günler / İyi akşamlar = Goedendag / Goedenavond
Nerede …? = Waar …?
Bir … istiyorum (yiyecek-içecek siparişi verirken) = Ik wil een …
Ne kadar? (Fiyatı) = Hoeveel?
Do you speak English? = Spreekt u Engels?
Bilmiyorum. = Ik weet het niet
Planladığımız bir kaçamak olmadığı için, ekim ayında sıcak hava beklemiyorduk. Ama bu kadarını da beklemiyorduk. Soğuktu ve ara ara yağmurluydu. Yaz aylarında gelmeli buraya.
Siz gitmek isterseniz, hangi tarihte havanın nasıl olacağını bu linklerden kontrol edebilirsiniz :
Weather Underground Haftalık tahminleri
Terschelling Adası nın yüzme sezonu, 1 Mayıs – 1 Ekim arası imiş. Bence bu tarihler dışında gidilmez. Soğuk. Bu siteden de güncel bilgi alabilirsiniz : zwemwater.nl
Aslında kış ayları da bir başka çekici. Fırtınada kum tepeleri arasında yolumuzu bulmaya çalışırken, karşımıza Mad Max filminden fırlamış, derme çatma bir tahta yapı çıkıyor.
Çılgın Max ve düşman freak ler birazdan, buralarda olacakmış gibi duruyor. Biraz içeri de bekleyelim bakalım belki gelirler!
Biraz daha istatistik bilgi ;
ELEKTRİK PRİZLERİ : Türkiye ile aynı
İNTERNET BAĞLANTISI : Normal. Çoğu otel, kamp ve bir çok mekanda Wi fi var.
TURİZM DANIŞMA : Adaya ayak bastığınız anda karşınızda.
ALIŞ VERİŞ : Süpermarketler var.
DOĞALCILIK (NUDIST) : Yok
SİGORTA : Terschelling Adası na kadar geldiyseniz zaten daha önce halletmiş olmalısınız.
GÜVENLİK : Kriminal bir problem yok. Kaza riskine karşı önlem, kişiye ve risk alma düzeyine göre kendisinin belirleyeceği bir durum.
Terschelling Polisi;
Adres. Longway 19 8881 CM West Terschelling
Tel. 0900-8844
Acil durum: 112
SİVRİSİNEK VAR MI : Hayır. Ben görmedim
ÇEŞMEDEN SU İÇİLİR Mİ : Evet
ALKOL TÜKETİMİ : Yüksek
KAHVE TÜKETİMİ : normal
AÇILIŞ SAATLERİ : Mağaza vb 9:00. Müze, Galeri vb değişiyor. Çoğu Restoran/Cafe sabah 8’den 10’a kadar kahvaltı için açık.
ENGELLİ TURİSTLER İÇİN : Uygun. Avrupa standartları uygulanmış. Engelliler için, bir çok uygulama yapılmış.
SAĞLIK HİZMETLERİ : Avrupa Birliği Standartları. 112’den bir ambulansa ulaşabilirsiniz.
ÇOCUKLA SEYAHAT : Evet uygun.
POPÜLER SPORLAR : Blokarting (Bir saatlik ücret 39 € (eğitim dahil toplam süre 75 dakika)
Duo kart ile blokarting 45 € (İkili araba ebeveyn+Çocuk veya 2 çocuk için!)
Power kiting.
Kite boarding.
Yelkencilik.
Şişme hız botları.
Atlarla gezi.
GECE HAYATI : Yok gibi sadece 1-2 bar var onlar da erken kapanıyor.
Tabi yaz aylarında işlerin değişeceğinden eminim
KONAKLAMA : Biz, Hotel Bornholm‘u tercih ettik ama yaz aylarında kamp alanları da tercih edilebilir. Bazıları “gençlik kampı” diye geçiyor ve eğlence sınırsız! Tabi kesin kural, 22:00 – 09:00 saatleri arasında kamp alanı sessiz olmalı. Yoksa kapı önüne konulursunuz.
Hollanda’da milli bayrağın haricinde, her bölgenin, her şehrin, her kasabanın, mahallenin, sokağın hatta evin bir başka bayrağı var. Terschelling’in ki de bu :
Terschelling adası, Hollanda’nın bir belediyesi olarak geçiyor. Frizya Takımadaları da deniyor.
TVTAS
“TVTAS” Hollandalılar bu 5 adayı böyle hatırlıyor. Texel, Vlieland, Terschelling, Ameland ve Schiermonnikoog
Frizler biraz ayrılıkçı. Gözle görünür bir şey değil ama kendilerini “Dutch” değil de, “Friz” diye adlandırıyorlar.
Terschelling’in adı onlar için “Schylge”.
Farklı bir aksanları var. Ağır bir aksan. Hatta Hollanda TV’lerinde bir Friz konuşuyorsa, Hollanda’ca alt yazı bile geçiyor. O derece. Yani ada da iki dil konuşuluyor. Felemenkçe ve Frizce.
Din
Adanın inanış biçimi, Hıristiyanlık. Mezhep olarak, Hervormde(Reformist), Protestan, Roma Katolik, Mennonit Baptist mezheplerin kiliseleri var.
Wexalia, Wuxalia, Wecsile.
Terschelling’in tarihine göz atarsak, Ortaçağ’daki adı Wexalia, Wuxalia veya Wecsile imiş ancak Wexalia adının son kullanımı, o zamanlar Terschelling hükümdarı olan Folkerus Reijner Popma ile İngiltere Kralı IV. Edward arasında, 1482’de yapılan bir anlaşmada.
Terschelling’deki en eski iz, Seerip ve ya Strip yakınlarındaki bir tepede, 850 yılında inşa edilmiş küçük ahşap kilise. Doğu Terschelling ile Batı Terschelling’in araları, tarihleri boyunca hep gerginmiş. Batı denizcilik, doğu ise tarımcılık ile ilgileniyormuş. 1612’de doğu ve batı bölünmüşler. 19. yy başında, Fransız işgali, tekrar birleşmelerine yol açmış. (Bu kez Böl ve yönet taktikleri işe yaramamış! )
“Holmes’un Şenlik Ateşi”
1666’da BatıTerschelling, İngilizler tarafından yağmalanmış. İngiliz filosunun planı, batıda bir sonraki ada olan Vlieland’ın sahiline demirlemiş Hollanda ticaret filosuna saldırmakmış. Hollanda gemileri Terschelling’e doğru geri çekilmiş. İngilizler takip etmişler ve 150 Hollanda gemisini imha etmişler ardından da Batı Terschelling limanını ele geçirmişler. Kasaba, İngiliz amiral Sir Robert Holmes tarafından yakılmış. Bu olay, İngiltere’de, “Holmes’un Şenlik Ateşi” olarak anılmaya başlanmış fakat aynı yıl Londra’da çıkan büyük yangın, Hollandalılar tarafından “Tanrı’nın intikamı” olarak nitelenmiş. Ertesi yıl, 1667’de Hollanda’nın De Ruyter adlı amirali bir misilleme seferi gerçekleştirmiş ve İngiliz donanmasına Medway‘de ağır bir darbe indirmiş. Tarihte bu savaş, “Chatham Savaşı” olarak da bilinir ve en büyük önemi Anglo-Dutch düşmanlığını sona erdirmiş olması.
İngilizler, Avrupa ile deniz ticaret yolları üzerinde kontrol için, büyük ve yoğun bir rekabet içinde. Bu söyleyeceklerimi bir yerlerde okuyamazsınız ama araştırırsanız anlarsınız, İngilizler, aşağıya inip Cebelitarık‘tan geçemiyor o dönemlerde, çünkü o bölge Barbaros Hayrettin Paşa‘nın kontrolü altında. Hollanda ise bu yolları istediği gibi kullanıyor çünkü Osmanlı ile araları çok iyi. Neden? O zamanlar Osmanlı gemicilikte gelişkin değil. Onunda sebebi kara savaşlarında çok üstün olan bir orduya sahip olduğundan, denizciliğe çok önem vermiyor. Osmanlı ordusu, at üstünde Tatar yayları ile dünyadaki tüm ordulara karşı çok üstün. Denizlerin önemini anlaması, Fatih Sultan Mehmet‘in Konstantinapolis‘i İstanbul yaptığı fetihte, kendini gösteriyor.
Hollanda’lı gemi ustaları
Çoğu tarihçi bile bilmez ama karadan Haliç’e indirilen o gemileri, Hollandalı gemi ustaları yapmıştır. Kullanılan ağaçlar da, Eskişehir civarından getirilmiştir. Neyse konu dağılmaya meyilli o yüzden toparlayayım. Sıcak denizlere inemeyen İngilizler, Hollanda’nın deniz ticaret gücünü kırmaya çalışıyor. Gemilerine saldırıyor, adalarını yakıyor, ajanları ile, Hollanda’da iç siyasi gerilimler yaratıyor, vs. Bu gerilimler ve savaşlarda ilk, İngilizler başarılı olsa da, sonraları Hollanda’nın zaferiyle sonuçlanmış. 17. ve 18. yy da İngilizler ve Hollandalılar arasında yapılan deniz savaşlarının ikincisiymiş bu. İngilizler, Hollandalıları pek sevmezler, Bu ticaret savaşları halen sürmekte. Artık kanlı olmasa da, sürmekte. Son İngiliz manevrası “Brexit” mesela. “Brexit” hakkında etraflı bir araştırma yaparsanız, bu yazdıklarıma hak vereceksiniz.
Ada, gemi enkazları ile çevrili
1799’da, İngiliz altını yüklü bir İngiliz firkateyni, (HMS Lutine), bir fırtınada Batı Terschelling sahilinde batmış. Batma bölgesi yanlışlıkla, yan ada olan Texel olarak belirtilmesi ve enkazın kumlarda kayması, çok para harcanmış bir aramaya rağmen, sadece birkaç sandık altın bulunabilmiş. Bunu neden anlatıyorum? Eğer Terschelling’e gelirseniz, sahillerde dolaşırken gözünüz yerde olsun “strandjutter” lik yapın. Çünkü zaman zaman bu altınlardan bulunuyormuş!
Ana gelir kaynağı turizm. Yanı sıra, biraz da tarım ve hayvancılık var.
“The Terror”
Ada için, kızılcık önemli. 18. yy ortalarında, sahile vuran bir fıçı, adanın geleceğini değiştirmiş. O dönemde, dünya da sadece ABD ve Kanada’da yetişen kızılcık (cranberries), Avrupa bilinmiyormuş. Terschelling Adası’na böyle bir fıçının vurması, tanrı ile ilişkilendiriliyor ada da. Anlatılanlara göre, 1830’larda kızılcık, içerdiği C vitamini ve antioksidanlarla, Amerikalı denizcilerin iskorbüt hastalığına karşı kullanılıyormuş. (O dönemin gemicilerinin başına ne belalar açtığını çok iyi bir dizi olan “The Terror”ü izleyerek anlayabilirsiniz. Adı yüzünden peşin hükümlü olmayın çünkü gemi adı bu.)