1845’te Kuzey Denizi’nde fırtınaya yakalanan bir gemiden düştüğü tahmin edilen bu fıçı, bir “strandjutter” (Sahilde değerli eşya arayanlara verilen ad) tarafından bulunmuş. “Viski fıçısı buldum” diye sevinen bu adalı, fıçıyı açtığında daha önce hiç görmediği ve tatmadığı kızılcığı görünce, hayalleri suya düşmüş. Fıçıya tekmeyi basmış. Etrafa yayılan kızılcıklar, ertesi yıl baharda, tüm kum tepecikleri kızılcık çalılıkları ile doldurmuş. Bugün adanın sembolü haline gelmiş kızılcıklar, her yıl eylül ayında hasat ediliyor. Bu meyve, reçelinden likörüne, çayından meyve suyuna, dondurmasına kadar bir çok çeşit ürün olarak dükkanlarda satılıyor. Enteresan bir başka nokta da adada alkol tüketimi yüksek ama bu meyvenin suyunun kullanıldığı bir cocktail’leri yok!
Eyy Terschelling’li barmen brolar; Konu, ilginizi bekliyor, yoksa bu eski barmen abiniz konuya el atabilir, sonra ağlamayın!
Adada, eski zamanlarda çiftlik ve ahırların çoğu, gemi enkazlarından kurtarılan direklerle inşa edilmiş. Adalılar, kıyıya vuran her şeyi kullanmaktaki beceriklilikleri ile tanınırlarmış.
Adanın bir çok yerinde webcam var gitmeden önce göz atmak yararlı olabilir.
NE YENİR NE İÇİLİR!
- Adada midye yatakları bol olunca, “Moules marinière” yemeden ayrılmamak gerekir. (Midye Dolma tercih etsem!)
- Ada çevresinde karides avı çokça yapılıyor o yüzden deniz ürünlerini de denemelisiniz.
- Steakhouse Brasserie Brandaris. Brandaris fenerine sırtınızı verin, karşınızdaki sokakta. Hangi eti nasıl pişireceklerini biliyorlar.
- Caracol Restoran Tam bir gurme restoranı. Menü yok. Rezervasyonsuz giremezsiniz. Mutfaklarına giren tüm ürünler, kendi organik bahçelerinden. Hayvansal ürünlerde kendi çiftliklerinden. Deniz ürünleri kendi teknelerinin avları. Hal böyle olunca da, Michelin vermiş haklarını. Ben de verdim
Lezzet, sunum, ambiyans üst düzey. Tavsiye ederim.
- Kaldığımız Hotel Bornholm‘un da alâkart restoranı seçkin imiş. Bu kadarını beklemiyordum. O çorba(Franse uiensoep) neydi öyle! Bir de Runder entrecote enfes idi.
- Adanın ünlülerinden; Kızılcık. Mamullerinden tadılması, alınması gerekli.
- Bira. Kızılcıksız bira mı olurmuş! Adanın yerel biralarından “Cranberry Seeschuymer Terschelling Bier” denemek gerek.
- Bira. Schoemrakker‘in bir kaç çeşidi var ama bana Espresso Porter 7% enteresan geldi. (schoemrakkerbierterschelling.nl)
- Bira. Adanın bir başka yerel birası. (terschellinger-bieren.com)
- Kızılcık Şarabı(%12) Kızılcık likörü (%20), Kızılcık Gin‘i(%40), Kızılcık limoncello(%30) (terschellingercranberries.nl) derken, bu liste uzar gider. Ben uzatmayayım
Terschelling Adası nda Unique ne var
Avrupa’nın en geniş plajları Terschelling de. Ve bu plajlarda at kiralayıp, dört nala at sürmenin hissi benzersiz. Bolero (1984) filminde Bo Derek’in, plajda çıplak bir şekilde, dört nala at koşturma sahnesi canlanıverdi gözümde. O sahne bu plajda mı çekilmiştir acaba! Yok. Yok…
Terschelling’de at koşturmak için : (puur-terschelling.nl)
YAPILMASI ve GÖRÜLMESİ GEREKENLER
1. Blokarting yapın.
2. Oerol Festivali. Avrupa’nın en büyük tiyatro, müzik ve sanat festivallerinden biri. Festival her yıl 50.000 kişi çekiyormuş.
3. Fok balıklarını ziyeret edin.
4. Balıkçı tekneleriyle günlük balık avına çıkılabilirsiniz. Ekipmanı tekneler veriyor.
5. Merkezde ara sokaklara dalın. Photohunt yapın. Kendine has bir ambiyansı var bu sokakların. Adanın “Unique”i plajları ve bu sokakları bence. Binalar evler görülmeye değer. Gerçi Hollanda’nın her yerinde aynı evleri görebilirsiniz ama burası birazcık daha farklı.
6. Kuzey Denizi kıyısınca uzanan kilometrelerce uzunlukta beş plajda, kum tepeleri arasında güneşlenin. Ben ekimde geldim, ukde kaldı. Yaz aylarında yine gelip deneyimleyeceğim kesin.
7. Kum tepelerine çıkıp, oturun ve gelgitleri gözlemleyin. Günde en az iki defa oluyor.
8. Kaptan Rob ve köpeği Skip’in çizgi romanı, Hollanda’da meşhur ve maceralasrı bu adada geçiyor. Anısına bir anıt var. İlginizi çekerse bunu da görün.
“Tigerstelling”
9. İkinci Dünya Savaşı’ndan kalma Alman sığınaklarını görün. Bu binalar birçok hikaye içeriyor. (bunkersterschelling.nl) 1941 – 1943 arasında Terschelling’in işgal eden, Alman ordusu Atlantik Duvarı için yüzlerce sığınak inşa etmiş. “Tigerstelling” bunlardan biri. Rehbersiz gezmeyin, olağanüstü hikayeleri kaçırmayın.
10. Denizciler Anıtı; kocasının ve ya oğlunun dönüşünü boş yere bekleyen ve denize bakan bir denizci karısının bronz heykeli. Adalılar hala gemileri kurtarmada ve ya denizde kurtarma faaliyetlerinde aktifler. Limanın batısında kurtarma ve kurtarma gemilerini görebilirsiniz.
11. 18 – 21 Kasım tarihleri arasında Terschelling Film Festivali var.
12. 8-10 Nisan arası TJazz adlı farklı caz tarzlarına sahip küçük ölçekli bir dünya müzik festivali de var. tjazz.nl
13. 27 Mayıs ta HT sloop kürek yarışı.
14. Eylül’ün 2.hafta sonunda, geleneksel Rock N Roll Street festivali var. Sizi ellilerin atmosferine sokuyor. Pamuk şeker, eski model arabalar vs.
15. Blues Cruise, Eylül’ün son hafta sonu düzenlenen müzik festivali. Blues grupları tarihi yelkenli gemiler ile Harlingen’den Terschelling’e ve tam tersi yönde gezi yapıyor.
16. Hollanda’nın ünlü şarkıcısı Hessel Terschelling’in yerlisi ve burada bir restoran sahibi. Kızı ile işletiyor. Lezzet üst düzey. Bazı günler kendisi de sahne alıyor. Yakalayın.
17. Wrakkenmuseum. Sahile vuran yada batıklardan çıkarılan enkaz parçaları sergileniyor. Müzenin arkasında gerçek bir korsan gemisi var.
18. Kuş gözlemcileri için, “Des Boschplaat” doğa koruma alanı 60 çeşit kuş barındırıyor. Üreme mevsimi 15 Mart – 15 Ağustos arasında bu bölge kapalı imiş. Kuş gözlemcileri o tarihler de gelmesinler.
19. Formerum Yel Değirmenini görün. 1838’de inşa edilmiş. Adanın kalan son değirmeni imiş. Tahıl öğütmek için kullanılmış fakat bugün kahve barı olarak kullanılıyor. Ulusal anıt statüsünde.
Brandaris’te evlenin!
20. Brandaris’te evlenin! 🙂 Hollanda’nın en eski deniz feneri Brandaris, 1594’te yapılmış. Fener, 1570 civarında denize çökmüş. İkinci kulenin inşası da 1592’ye kadar sürmüş. Ancak bu da yetersiz inşaat malzemeleri yüzünden, henüz bitmeden çökmüş. Şimdiki kule 1594’ten kalmaymış. 1837’de, dönen bir Fresnel merceğine sahip ilk Hollanda deniz feneri olmuş. 1907’de elektrikli olmuş. Elektrikli, tahrikli lamba 1920’de kurulmuş. 1977’de deniz fenerine asansör eklenmiş. 1994’te kulenin 400. yıldönümü kutlanmış. Işık artık tamamen otomatikmiş.
Kule yüksekliği: 53,7 m
Işık yüksekliği (deniz seviyesinden): 55,5 m
Katlar: 6
Merdiven basamakları: 225.
80’li yıllara kadar fenere çıkılıyormuş fakat artık bu mümkün değil.
Birkaç yıl önce, birinci katta küçük bir düğün salonu açılmış.
Buraya kadar okuyan varsa yorumlara bir nokta ve/veya bir emoji ya da bir şeyler yazsın ki, Koccaman bir TEBRİK yollayabileyim.
Kimbilir belki de, bir Terschelling hatırası!!!
Sonuç olarak;
Yine gitmek istermiyim, EVET. Harika plajları var ama yaz aylarında gitmek şartıyla.